World Of Warcraft Genel Hikayesi
Evrenin nasıl oluştuğunu kimse bilmiyor ancak bu oluşumdan sonra
evrene hükmedenler eski tanrılar oldu. Eski tanrılar hükmettiği bu
evrendeki tüm gezegenlere tek tek uğrayıp hepsine hayat verdi ve vermeye
devam ediyor. Ancak eski tanrıların bir sistemleri vardı, hayat
verdikleri gezegene tekrar uğramamak. Arkalarında bıraktıkları
gezegenleri koruması içinde koruyucu bir titan yaratmaya karar verdiler.
Bu koruyucu titan evrendeki gezegenlerde yaşayan canlılardan daha güçlü
bir titan olmalıydı. Evrene hükmedebilecek bir titan. Eski tanrılar “Sargeras” ı yarattı.
Sargeras, evreni tek başına koruyabilecek bir güce sahipti. Öyle ki birçok tehdidi engellemeyi başardı. Ancak bir tehdit onu derinden etkilemişti. Yaptığı son savaşı kazanmıştı ancak düşmanının bir parçası ona bulaşmış ve onu değiştirmeye başlamıştı. Sargeras, evrende düzen diye birşeyin olmadığına kendini inandırmaya başlamış ve evreni korumak yerine onu yok etmeyi hedeflemişti.
Sargeras, kendi ordusunu kurmaya başladı. Adına Burning Legion dediği ordusu tüm evreni kuşatmak için kullanılacaktı. Bu ordu tamamı iblislerden dolu canlılardan oluşuyordu. Kil’jaeden ve Archimonde adında iki yardımcısıda Sargerasa görevi sırasında yardımcı olacaktı.
Eski tanrılar ise Azeroth adını verecekleri gezegene gelmişler ve oraya hayat vermişlerdi. Ancak bu gezegeni diğerlerine göre biraz daha beğendiler ve buraya biraz daha özen gösterdiler. İşleri bitip gitme hazırlığı yaparken ise burada yaşamaları için ejderhaları yarattılar. Bu ejderhalar yeşil, sarı, mavi, kırmızı ve siyah renklerdeydi. Daha sonra her renkten bir ejderha diğerlerinden daha üstün olduğunu kanıtlayarak kendi renklerinin lideri oldu. Bunlar Alexstrazsa, Ysera, Nozdormu, Kalecgos ve Nelthariondu.
Azeroth, Kalimdor adı verilen tek bir kıtadan oluşuyordu. Bu kıtanın ortasında Sonsuzluk Kuyusu bulunuyordu. Bu kuyunun enerjisi ile büyü yapmak mümkün hale geliyordu. Öyle ki night elf ırkı bu kuyunun çevresinde yaşam yerleri kurmaya başladılar. Kuyuya ne kadar yakın olurlarsa, büyü yapma etkisi o kadar fazla oluyordu ve kıtanın her yerinde büyü yapmak mümkün değildi. Kuyu, night elflerin üzerinde büyük bir etki bırakmıştı, artık night elf ırkı büyüye bağımlı hale gelmişti.
Bu sırada Sargeras, rotasını Azeroth a yöneltmişti ancak buraya nasıl gelebileceğini bilmiyordu. Kendiside bir night elf olan Queen Azshara ya güç ve ödül vererek onu night elflerden daha üstün birisi olduğuna inandırmıştı. Queen Azshara ve hizmetkârları, kuyunun yakınına bir saray yaparak kendilerinin night elflerden üstün olduğunu düşünmeye başladılar ve kendilerine soylu elf demeye başladılar. Sargeras için beklenen ortam oluşmuştu, Queen Azsharayı kullanarak bir portal açtıracak ve iblisler bu gezegeni ele geçirecekti. Portal açılırken night elfler bunu çok zor bir şekilde engelledi ancak çok büyük kayıplar verdi ve belirsiz sayıda iblisler Azerotha geçmeyi başarmıştı. Öyle ki Sargeras da bu portaldan geçecekti, küçük bir parçası geçmişti ama portal night elfler tarafından kapatıldı.
Portalın kapatılması ile sonsuzluk kuyusu patladı ve hem night elflerin hem high elflerin büyük kayıpları oluştu. Portalın patlamasıyla enerji tüm gezegene yayıldı ve tüm gezegende büyü yapmak artık mümkündü. Night elfler yeni yaşam alanı aramak için kalan kaara parçalarından batıdakinin kuzey kesimlerine gittiler. Night elfler tüm bu olanların tek sebebinin büyü olduğunu düşünerek kendi halklarına büyü yapmayı yasakladılar. High elfler ise Eastern Kingdoms adı verilecek olan doğudaki kıtanın kuzey kesimlerine gittiler. Patlamadan bir süre önce ele geçirdikleri su ile yeni bir kuyu yarattılar. Bu kuyunun adına Güneş kuyusu dediler ve night elflerin aya tapmalarına karşılık güneşe tapan bir kültür oluşturdular.
Sargeras ise diğer gezegenleri kuşatmaya devam ediyordu. Draenor adı verilen ve Orcların ana vatanı olan gezegene saldırmıştı. Orcların ruhlarını ele geçirerek onları kana susamış canlılar haline getirdi ve Draenei ırkına katliam yapması için zorladı. Sayıları az kalan Draenei ise bu gezegenden kaçmanın bir yolunu arıyordu. Nitekim daha sonra bu ırkta Azerothun yerlisi olacaktı.
Orcların neler yapabileceğini gören Sargeras ise Azerothu işgal edecek olan ordusunu biraz daha güçlendirmişti. Şimdi tek yapması gereken Orcları Azerotha göndermekti.
Azerothda ise birçok iblis vardı. Sargeras ise Azerotha geçmenin bir yolunu arıyordu. Daha sonra portalı Azerothdaki iblislerinde yardımıyla kendisi açacak ve gezegeni işgal etmesi çocuk oyuncağı olacaktı. Aegwynn, Azerothun bekçisi ise olacakların farkında ve Sargerası durdurmak için çabalıyordu. Sargerası durdurmanın tek yolunun onunla savaşmak olacağını düşünen Aegwynn, Sargerasın gezegenine giderek önce iblis ordusuna tek başına büyük hasar vermiş, ardından Sargerasla savaşmış ve kazanmıştı. Ancak bu zafer onu çok yormuştu ve artık bekçilik görevini yerine getiremeyeceğini düşünmeye başlamıştı. Bu sebeple bekçilik için yeni bir varis olması gerektiğini düşünüyordu. Bu varis ise kendi oğlu olacaktı. Medivh olacaktı.
Medivh, Karazhanda tek başına yaşayan ve herkesin merak ettiği bir büyücü olmuştu. Bu kaleye gönderilen çıraklar kısa sürede pes etmişti. Ancak Khadgar ısrarla görevini bırakmamış, Medivhe elinden geldiğince yardım etmişti. Khadgar her ne kadar Medivh ile aynı kalede kalsa bile hâlâ onu tam olarak anlayamıyordu.
Medivh, Draenordan Azerotha bir portal açmıştı ve bunun sonucunda annesi olan Aegwynn Medivhin gerçek kimliğini öğrenmişti.
Khadgar, yaptığı araştırmalar ve tecrübeleri sonucu Medivhle ilgili çok büyük bir sırrı ortaya çıkarmıştı. Medivh, Sargerasın ta kendisiydi. Aegwynn Sargerası öldürdüğünde, onun bir parçası Aegwynna bulaşmış ve bunun sonucu Aegwynnın oğlu Medivhin bedenini Sargeras yönetiyordu. Khadgar Medivhi öldürerek Sargerası geçici olarak engelledi ancak bu engelleme sonucu Sargeras tekrar özgür kalmıştı. Medivh ise tekrar doğmuş ancak kendi bedenindeydi.
Sargeras orcların içinden bir lider seçmişti. Gul’dan. Gul’dan orcların ruhlarını lanetleyerek onları katliama sürüyordu. Draenorun savaş lideri Ner’zhul ise Gul’dana yardım ediyordu.
Ner’zhul, Kil’jaeden tarafından öldürüldü ve bir Lich olarak tekrar doğdu. Lich, tek başına bir şey yapamazdı, bir bedene ihtiyacı vardı. Bu beden ise Arthas oldu.
Arthas, yani yeni Lich King ilk olarak babasının krallığı olan Lordareanu kendi ordusuna kattı. Burada ölenler bir süre sonra Lich Kingin bağımlılığından çıkarak kendi ırklarını oluşturdular ve kendilerine Terk edilmişler adını verdiler.
Lich King ise Sargerasın plânını Azerothda yürütmeye başladı. Tüm gezegeni kendisine itaat edecek ölüler haline getirmek. Scourge ordusu Azerotha çok büyük zararlar verdi, Güneş kuyusu patladı ve Soylu elfler tekrar bölündü. Bir kısmı artık büyü yapmanın kendi ırklarına zarar vereceğini kabul ederek büyüyü yasakladılar. Bu kısmın ismi soylu elfler olarak kaldı. Diğer kısım ise adını kan elfleri olarak değiştirdi. Büyü yapmadan yaşayamayacağını düşünen kan elfleri yeni bir enerji kaynağı aramaya başladılar. Bu sırada yardımlarına Illidan Stormrage geldi. Kan elflerine enerji kaynağı verebileceğini söyleyerek onları Outland gezegenine götürdü. Bu gezegende fel energy kullanarak büyü yapan kan elflerinin gözleri maviden yeşile döndü ve birçok özelliklerini kaybettiler. Daha sonra prensleri olan Kael’thas Sunstrider kan elflerine ihanet etti. Bunun üzerine kan elfleri tekrar bölünme yaşadı. Bir kısmı Azerotha gelerek Lor’themar Theron liderliğinde kendi medeniyetlerini kurrdular.
Lich King ise artık Azeroth üzerinde büyük bir tehlike oluşturuyordu. Durdurulması gerektiğini düşünen Tirion Fordring, Arthası öldürdü ancak hiç beklemediği bir gerçekle karşılaştı. Her zaman bir Lich King olmalıydı. Aksi durumda scourge başı boş hareket ederse çok daha büyük bir tehdit oluşturabilirdi Bolvar, yeni Lich King olmayı kabul etti. Güçlü iradesi sayesinde ruhunu Liche kaptırmayacağını düşünen Bolvar, şu an Ice Crown Citadelde scourge birliğini yönetiyor.
Bütün bunlar yaşanırken Neltharionda ruhunu Sargerasa kaptırmıştı. Adını Deathwing olarak değiştirmiş ve Dragon Soul adı verilen taş sayesinde diğer 4 ejderhadan daha güçlü hale gelmişti. Dragon Soulun etkisi gidip diğer ejderhalar güçlerini topladığında ise Deathwing kaçmış ve bir süredir ortalarda görünmüyordu. Maelstromda kendine zırh yaptıran ve gücünü toparlayan Deathwing bu kez yine 4 ejderhadan daha güçlüydü. Bu kez onu durdurmak imkansız gibiydi, ancak Nozdormu zamanı geriye alarak bir takım değişiklikler yaptı ve Deathwing 4 büyük ejderhanın, Thrallın ve Azeroth kurtarıcılarının çabalarıyla bu kez öldürülmüştü.
Şimdi ise Azerothda daha önce keşfedilmeyen bir yer keşfedilmişti. Buranın yerlileri olan Pandaria ırkı aralarında bölünme yaşayacak ve bir kısmı Horde, bir kısmı Alliance tarafına geçecekti.
Tabiki diğer gezegenlerde neler yaşandığını bilmiyoruz. Sargerasın Azerothda başka bir yardımcısı var mı, kendisi Azerotha gelmeyi düşünüyor mu yoksa hiç beklemediğimiz bir şekilde şu an Azerothda mı ? Bunu ise zaman gösterecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder